Unutma

Zillet olmak yerine ziynet olmayı tercih et...

28 Ekim 2020

Yalnızlığa bezenmiş suretin...


Bazen duruyorum ve kendi kendime söyleniyorum 

gerçekten yalnızım aslında, hani bir kuş konsa pencere kenarına bir derdim uçup gidecek gibi

işte o kadar sessiz esiyor rüzgar, kapı bile gıcırdamıyor artık

mum kokusu eskileri hatırlatır diye ışıkları bile açmıyorum

ama ben diyerek çıkıp gelse biri, ama sen diye devam etsem

bir hayal gibi gelse bir uyku gibi kaçsa özlemlerim

dibinde uyuklarım kapının, çalındığında kim o diyebilmek için, sırf ben diyebilmen için

en azından yeni bir sayfa açarız ardının ize kalmış bir sayfa

anca o tamamlar geceyi sen tamamlarsın bizi, ki uzun zaman oldu dilimizden düşüremediklerimizi tamamlamayalı

uzun uzun bakışmayalı çok uzun zaman oldu

mezarı hazır düşler biriktirdim yastığımın soğukluğunda

yalnızlığım vakur başı dik

daha kanıma işlenmemiş yokluğun yanımdayken seni unutmak mümkün mü?

isteseydin tenine düşen yağmurların bile hesabını verebilirdin

düşlerim kimsesiz, ki kim kimsesiz kim sessiz kalabilirdi yalnızken

kim susuz ve aç kalabilir nefes alırken

sen benim aşım sen benim aşk diye tanımladığımsın

kim yalan derse sevgime odamı gösteririm, ki odam yatsıdan sonra da yanmaya yeminli mumlarla aydınlanır

yoksun kaldım çoğu zaman sen yoksun diye aştan, yoksunluğa vurdum kendimi 

yoksun diye kendimi bile sevmedim, sevemedim

sen hayallerimde gezerken ben seni sevdiğimde kaybettim kor yanımı

seni sevdiğimde alev aldı sol yanım

dört duvar arasında aşkın gurbetindeyim

damla damla aşındırıyorum hasretini

inanıyorum ki inanmak her şeyi değiştirir

yalnızlığa bezenmiş suretin bedenimin izi kalmış tükenmiş bir kalemin ucunda

tek bir sorun var ne zaman seni sevdiğimi söylesem solumda ki melek kulağıma fısıldar

kime yazayım...

                                                                                                                                    Puhten