Unutma

Zillet olmak yerine ziynet olmayı tercih et...

24 Temmuz 2018

Erdemli olmak..


Yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum izninizle. Hz. Ali'nin oğullarından küçük olan İmam Hüseyin'in yanına bir adam gelir. Hüseyin ben seni severim seninle kardeş olmak isterim der. Hüseyin bu teklif karşısında kendisine bir kaç öneride bulunur. Pekala madem benimle kardeş olmak istersin o halde Allah'a iman etmelisin der. Adam puta tapanlardan değildir lakin Allah'ın varlığına inanmaz. Ben inanmıyorum Hüseyin o yüzden iman edemem der. O halde Allah'ın peygamberlerine inan. Ben Allah'ın varlığına inanmadığım gibi peygamberlerine de inanmıyorum der. Bu şekilde bir kaç kez öneride bulunan İmam Hüseyin son olarak madem bunları kabul etmiyorsun o halde erdemli ol der. Adam işte o anda donar kalır ve işte buna varım, ben erdemli bir vatandaşım ve öyle de olacağım der. Bu konuşmalardan sonra Hüseyin ile bu vatandaş sarılırlar. O sırada Hz. Muhammed bir kenarda oturmuş onları izlerken İmam Hüseyin'in bu teklifi sonrasında sarılmalarını görünce gözlerinden yaşlar akmaya başlar. Tarihi ve tüm anlayışı değiştirecek bu konuşma şu şekilde gerçekleşmiştir.

- Ya Hüseyin gördün mü bak dedeni ağlattın bir kafir ile kardeş olduğun için..

Hz. Muhammed hemen cevap verir. Hayır hayır, Hüseyin olayı en başından bağladı. Öyle ki erdemli olmak Allah'a hizmet etmektir, yalan söylememektir, hak yememektir, gasp etmemektir, sapkınlık yapmamaktır, namus hırsızlığı yapmamaktır, nankörlük yapmamaktır, haksızlık yapmamaktır, iftira atmamaktır. Erdemli olmak öyledir ki zaten Allah'ın istediği de budur. Siz ki gerçekten erdemli olduktan sonra isteyerek bir hata, bir zalimlik yapmazsınız diyerek sözlerine son verir.

Her şeyi bir kenara bırakarak düşünelim şimdi. Alımlı bir bayansınız ve bir çok kolye, küpe tarzında eşyalara sahipsiniz. Alımlı bir bayan olarak ziynet eşyalarınızı göstermek ve sergilemek istersiniz. Bu normal değil mi? Bir önce ki yazım Allah'ı anlamak adına idi. İnternet'te bakındım, etrafıma bakındım herkes Allah'ı anlamak çok zor vs. vs. yazılar yazmış, düşünceler sabitleşmiş. Oysa ki Allah'ı anlamak o kadar da zor olmasa gerek. Siz insanlar olarak Allah'a zillet olmayı mı istersiniz yoksa ziynet olmayı mı? Biz insanoğlu olarak bizlere zillet olan şeyleri dahi gün yüzüne çıkarmıyor saklamaya çalışıyoruz. Peki Allah'ı düşünün birde. O neler hissederek sizleri yarattı ama sizler Allah'ın övüneceği kulları arasına girmemeyi tercih ediyorsunuz. Rabbin sizi ziynet olarak görüp övündüğünü size bakarken sevindiğini düşünseniz ya.... Uzun lafın kısası bizler Allah'a zillet değil ziynet olmalıyız.

Çevremizde kendine "ben Müslümanım" diyerek dolaşan, namaz kılan, oruç tutan ancak her fırsatta zalimlik yapan, maddi ve manevi hırsızlığı gizlice veya açık olarak yapan, sadece kadın/erkek namusuna değil çoluk çocuğa ve hayvanlara da göz diken!!! o kadar fazla insan sıfatını taşımayan mahlukat var ki. Şimdi bu yaratıklar Müslüman, namaz kılmayan, oruç tutmayan ama ERDEMLİ OLAN kafir öyle mi? Hz. Ali'ye bir kaç kişi gelip Ya Ali bize cehennemlik kulu gösterir misin derler. Ali de tabi ki der. Bana tek başına cennete gitmeyi düşünen, isteyen kişiyi gösterin ben size cehennemlik kulu göstereyim der. Zaten ilim irfan ehli kişi sadece cennet için Allah'ı sevmez. Ne kadar çirkin bir düşüncedir ki cennete gideceğim diye ibadet etmek. Aksine bana mükafat vermesen de olur diyebilmek. Tıpkı Yunus Emre'nin dediği gibi.



Ne Tamu’da yer eyledim,

Ne Uçmak’ta köşk bağladım,

Senin için çok ağladım,

Bana senì gerek seni.

Cennet dedikleri ne ki;

Bir kaç köşkle, bir kaç huri.

İsteyene ver onları,

Bana senì gerek seni.


Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere. Saygılar...

Allah'ı anlamak..


İnsanlar neden hiç bir şeyi anlamadan toplum algısı ile yargılar ki? Sizden ricam yargı ve öğrendiklerinizi bir kenara bırakarak beni dinlemeniz...

Yüce Allah kâinatı 6 günde kurup âdemoğlunu 110 Bin yılda yarattı. Bedenlerimizi rahmet yağmurunda yıkayıp boş vücuda ruh üflendiği zaman ruh şunu dedi. Ey Rab! Beni senden ayırma beni karanlık bir kutuya hapsetme, burada sen yoksun! İşte o zaman Allah bedene nüfus edince ruh dedi ki; Tamam burada da sen varsın....
Allah insanı yaratacağı zaman tüm melekler toplanıp Allah’a yeryüzünde kan dökecek bir topluluk mu yaratacaksın, Bizim ibadetimiz sana yetmiyor mu? Dedi.

İblis ise ben onlara secde etmem onlar topraktan yaratıldı ben ise ateşten. Ateş toprak altında yanmaz toprak üstünde yanar ben onlardan üstünüm dedi ve secde etmedi.

İblis cennette gezerken ağzına bir balgam geldi. Havalandı kendini büyük gördü ve dedi ki nasıl olsa buraların kralı benim! Ve Allah’ın nuruna tükürdü. Bu tükürük bir lanet halkası oldu ve iblisin boğazına geçti. Allah diyor ki yarattığım âdeme(insana) bakması için o halkayı boğazına geçirdim ama o gözünü aşağı çevirdi. Halka çenesine dayanmasına rağmen o gözünü yukarı çevirmedi.

Oysaki baksaydı âdemde de beni görecekti. Hatta bu konu Yasin suresi ayet 8 de şöyle geçmektedir. Şeytanlaşmış insanlardan örnek vererek der ki;
“Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirm
işiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı bakar somurtmaktadırlar.”
Ve yine iblis Araf suresi ayet 16 da diyor ki Allah’a;
“Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, ant içerim ki, ben de onlar için senin doğru yolunun üzerine oturacağım.”

Biz diyoruz ki keramet ve mucize Allahındır! Ama bunlar diyor ki benim mucizem ve kerametim var. Toplum olarak okumadığımız ve araştırma yapmadığımız için de insanlarımız mistik olaylara inanıyor, seviyor ve onların kulu kölesi oluyor.
            Bir söz der ki Halka yaranam dedim Hakk beni boşladı, Hakka yaranam dedim Halk beni taşladı.
Gerçekleri dile getiren insanlara her daim zarar verdiler. Bakınız Seyid İmameddin Nesimi gibi, Pir Sultan Abdal gibi, Hallacı Mansur gibi Evliyaları toplumumuzun bazı kısımları (sadece Türk toplumu değil, tüm insanlıktan bahsediyorum) saygı duyup inanmaktan ziyade taşladılar, astılar, kestiler, şehit ettiler.

Kaldı ki Kerbela vakasında da kendilerine güya "Müslüman" diyen hilkat garibeleri, Peygamber torunlarını ve evlatlarını gözlerini kırpmadan kestiler. Bir düşünün lütfen 73 (Bunların yarısı kadın ve çocuktu.) kişiye karşı 70.000 eli kılıçlı ve gözlerini hırs ve kan bürümüş kişi…Sizce adaletli mi? Bugün anlatılan birçok durum eksik veya yanlıştır. 

Konuları çok uzattığımın farkındayım lakin konuşacak o kadar fazla durum var ki..Ben size kendimden bahsedeyim. Çocukluğum ve gençliğim döneminde çevrem tarafından ibadet etmem için teklif yapılıyordu. Oğlum namaz kıl, oruç tut, yoksa cehenneme gidersin, Allah çarpar, Allahtan kork!!

O zaman korkumdan yapıyordum, bazen de umursamıyordum bunu ama içimde ki ses bir eksiklik olduğunu her zaman bağırıyordu adeta. Nice zaman sonra Allah'ın o bahsettiği Sırat-ı Müstakim'i yani Yolu tanıdım. Aklımda ki soruları nasıl ibadet edeceğimi sordum. Bulduğum cevaplar karşısında resmen kanım donmuştu. Hayatım boyunca böylesine şok olmamıştım. Çünkü bugüne kadar ailem ve çevremin bana dayatmaya çalıştığı İslamiyet bilgisi ve kültürü Allah'ın Yol için söylemlerine göre başlı başına sahte ve yanlıştı.

Hz. Muhammed diyor ki İslam mantık dinidir. Mantığınızın kabul etmediğini siz de kabul etmeyin. Bugüne kadar her hoca her din adamı ısrarla Allah görünmez Allah mekansızdır, Allah burada değildir vs. vs. saçma sapan açıklamalar yaparken Hz. Ali diyor ki “Ben görmediğim Allah’a inanmam.”

Eren Evliyalar bana aşkı aşılamaya çalıştı. Allah olmasaydı aşktan söz edilemez derler hep. Nitekim aşk bu kadar güzel bir şey ise aşkı yaratan ne kadar güzeldir acaba? Sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu eşsiz düşünceler ve mantığa uygun gelen fikirler doğrultusunda ben de bu yola baş koydum. Allahtan eskisi gibi korkmuyorum artık. “bunu yapmazsan cehennemlik olursun” sözlerini dinlemiyorum artık. Ben Allah’ı incitmekten korkuyorum. Onu üzmekten korkuyorum. Bu yol için tarif mümkün değildir ancak kelimelerin yettiği kadarı ile deniyor ki “Bu yol ateşten gömlektir giyemezsin, Demirden leblebidir yiyemezsin. Gelme ha gelme, Dönme ha dönme.”

Bu yolda ikrar vardır. Bu yolda Mahkeme-i Kübra vardır. Bu yolda musahip kardeşliği vardır. Diğer zihniyetin uyguladığı gibi elini kolunu sallaya sallaya Allah’ın yoluna girilmez. Allah bizim için emek harcadı ise bizde ona ulaşmak için emek harcamalıyız.

Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere, sevgiler saygılar.